Tayland’da Srinakarin gölü kıyısındaki Erawan Ulusal Park’ında ıssızlığın ortasında iki gün kaldıktan sonra sabah erkenden yola çıkıyoruz. Bangkok’tan arabayla çıktığımız merkez ve kuzey Tayland turumuzda sıradaki hedefimiz Sukhothai.
Güneye doğru Kwai nehrini takip ederek ilerliyoruz. Ana yol yerine köy yollarını kullandığımız için 6,5 saatlik yolu 9 saatte katedersek iyidir. Yolda sürekli fotoğraf çekmek ve yemek yemek için duruyoruz.
Telaffuzun önemi
Yol kenarında çorba kazanı bulma görevi co-pilot olduğum için bende. İlk gördüğüm çorba kazanın yanına arabayı çekiyoruz ve iki tane Pad Thai (tay eriştesi) siparişi verip beklemeye başlıyoruz. Ali’nin telaffuz sorunu sebebiyle (daha yeni buralarda:)) Sonuç sürpriz oluyor; yemeklerden biri tavuklu kızarmış pilav (Pad Khai) olarak geliyor diğeri ise Pad Thai:) Ben gülmekten kırılsam da Ali yeni tanıştığı Pad Thai’den başka bir şey yememeye kararlı. İlk geldiğimde aynısı bana da olmuştu. Tayland’da Pad Thai aşkı çok ciddi bir sorun olsa da Ali’ye gelen kızarmış pilavla Pad Thai’mi değiştirdiğimde, artık herkes mutlu:)
Tayland kırsalında ingilizce pek popüler değil. Menüler de insanlar da ingilizce bilmiyor. İşaret dili, kapun kap (teşekkür ederim) ve savadi kap (merhaba) ile idare ediyoruz.
Sukhothai yolunda bir tabak yemek 1 TL!
Sukhothai’ye doğru giderken sıcak ve arabayla yol almak bizi çok acıktırıyor. Restoran yerine tayların evlerinin önünde sattıkları yemeklerden yemek hem ekonomik hem de kültürü biraz tanımak için iyi bir fırsat. Bir köyden geçerken yaptığı çorbayı satan bir köylü kadın görünce hemen durup ne var ne yok sipariş veriyoruz. Fiyatları öğrenmemizin tek yolu hesabı ödemek. 5 tabak yemek ve 2 içeceğin 8 TL (80 baht) tuttuğuna inanmamız uzun sürüyor, mahçup bir şekilde bahşişimizi verip yola koyuluyoruz. Anlaşılan şehirde 5-8 TL olan yemek burada 1 TL (10 baht)!
Kwai Nehrinde Kaçak Sal Turu
Kwai nehri kenarında ilerlerken sık sık yoldan çıkıyor ve köylerin içine, nehir kenarlarına sapıyoruz. Bir noktada nehir kenarında müthiş bir sessizlik ve huzur yakalıyoruz ve oradan ayrılmıyoruz. Ali fotoğraf çekmek için bir ağacın tepesinde, ben sahilden çaldığım bambu salda başlıyoruz nehirle oynamaya! Sal batmıyor neyseki, sadece suyun içinde ilerliyor ve insanı şüphelendiriyor! Zor bela Kwai nehrinin ortasına kadar gidip geri geliyorum.
Nehir hiç berrak değil, o noktasında fazla akıntı da yok. Suya düşsem hastalanır mıyım, timsahlara yem mi olurum bilmiyoruz. Neyse ki sağ salim sudan çıkıp yola devam ediyoruz.
Su açısından bereketli bir yolculuk diyebilirim. Bu da ilk Tayland sağanağı yeme anımız:)
Neee? Orada Bir Baraj Mı Var??
Her tabela kaybolmamız ve keşfetmemiz için bir fırsat!
Fotoğraf çekmek için Tha Thung Tan barajının üzerinden geçerken güvenlikten geçişimiz tam bir komedi. Bizi anlamayacağına emin olduğumuz için otelde kalmaya gidiyoruz minvalinden bir şeyler saçmalıyoruz ve kapun kaaaaaap… Barajdayız:)
Barajın üstündeyiz ama Ali yine meraktan yerinde duramıyor. Suyun içinden yükselen bir kulübeye dalıyor. Dönüşte ise güneşlenen 2 metrelik bir sürüngeni ürkütmüş ve suya kaçırmış bir Ali var! Ali’ye buralarda 2 metrelik geko (bir çeşit kertenkele) olmadığını söylediğimde ne gördüğü konusunda kafamız karışıyor. Bu nehirde timsah kardeşler var mı diye kontrol etmek aklımıza gelmemişti.
Bir anda gözümüzün önünden manşetler akıyor; “Saf turistleri dev timsahlar yedi!”, “Ali artık yola mı koyulsak?!?”
Günler sonra arkadaşımız Karoline Bangkok’taki nehirden fotoğraf göndererek bildiriyor ve konu açıklığa karışıyor! Tayland’da ve tabi ki Kwai nehrinde sayısız Dev Kertenkele (Monitor Lizard) varmış! Aman ne kadar erken öğrendik 🙂
“Yolculuğun değerini oluşturan şey korkudur.”
Albert Camus
Tayland’da Bir Tapınağa Kapanmaya Mı Karar Verdiniz? Kaşları Görelim:)
Sukhothai yakınlarında Lampang’dan geçerken yol kenarındaki renkli ve gürültülü korteji görünce Ali el freniyle arabayı sola çekti ve makinelerimizi alıp arabadan atladık, kalabalığa “karıştık” ama kaybolmamız mümkün değil! Ülkenin merkezinde pek turist yok ve bir anda ben video çekerken bir trans arkadaş bana hoşgeldin demek için fazla yakın bir dans icra etmeye başlıyor. Tabi ben hala cevat kella misali yayını kesmemeye çalışıyorum 🙂
Bu “garip” kutlamanın ne olduğunu aylar sonra Tayland’da yaşayan türklerden öğrenebildim. Tapınaklara rahip olmaya giden gençler için yapılan bir merasimmiş. Oh be dedim en sonunda 🙂
Bizdeki asker uğurlamasının “Monk” versiyonu diyebiliriz. Saçları kazıtmanın yanında kaşlarınızı da kazıtmanız lazım! Yapacak bir şey yok! O kaşlar gidecek. Biraz daha fazla yumurtaya benzeyeceksiniz. Sokakta sizin için orkestra gezdirecek arkadaşlarınız çıkacak, eğlenmeye bakın. Kortejiniz küçük bir Rio karnavalına dönebilir, sürprizlere açık olun:)
Bangkok – Sukhothai Rotamız
Bangkok’tan Sukhothai’ye kadar olan yolda uğradığımız önemli yerler ve gittiğimiz durakları sırasıyla, uzaklığını da ekleyerek yazdım. Bu yolu araçla yapmak isteyenlere umarım faydası dokunur.
Bangkok – Ayutthaya 90 km.
Ayutthaya – Erawan N. P. 213 km.
Erawan – Kwai Nehri Köprüsü: 67 km.
Kwai Nehri Köprüsü – Erawan : 67 km.
Erawan – Kwai Nehri, Sal : 41 km. + 6,5 km
Kwai nehri – Erawan: 41 km
Erawan – Bo Phloi : 102 km.
Bo Phloi – Sukhothai: 400 km.
Lütfen yorum ve sorularınızı yazmaktan çekinmeyin ki herkes faydalansın…
Kapunkap.. 🙂
Live, Love, Thank. Yaşa, sev, şükret.
Siz de fikrinizi belirtin