Çünkü Üçağız o kadar güzel ki herkes bilsin istemiyorum. Çok sık gitmesem de orada olduğunu bilmek güzel geliyor. Kekova körfezinin mutevazı köyü Üçağız, herhalde dünyanın en güzel köylerinden biri.
Üçağız Köyü
Üçağız Antalya’nın Demre ilçesi yakınlarında bir köy. Kekova tekne turları haricinde neredeyse unutulmuş, muhteşem bir koruma alanı. Ulaşımın zor olması bu cennet parçası yeri insan istilasından korumuş. Neyseki Türkiye’nin iyi koruduğu doğa ve tarih güzelliklerinden biri. Üçağız, limanından denize bakılınca adaların arasından 3 yerden açık denize çıkıldığı görüldüğü için bu ismi almış.
Köyde pansiyon veya otel fazla yok. Tekne turu en büyük turizm aktivitesi. Kekova tekne turu alarak fikir sahibi olabilirsiniz. Biz iki yıl üst üste aynı turu almaktan büyük zevk duyduk.
Benim Üçağız’da tav olduğum şey sakinliğin, güzelliğin ve tarihin aynı yerde olması oldu. Turistler burada kalmayı tercih etmediği için, çok sakin, az kişinin yaşadığı köyün içinde kalarak huzuru bulmanız garanti. Lüks restoranlar, kafeler, Starbucks olmadan yaşayamayanlar için sıkıcı bir yer. Sakın gitmeyin derim.
Babaveli Pansiyon
Kalacak yer bulmak biraz tesadüf oldu. Çok da iyi oldu. Bir aile işletmesi Babaveli Pansiyonu. Bizi köylü çok tatlı bir kadın karşıladı ve odamıza yerleştirdi. Sanki annemizin köyüne gitmiş gibi olduk bir anda. Kahvaltı tam basit köy kahvaltısı. Ama o domates ve salatalık, zaten tek başına yeter…
Check in yaptıktan sonra, sabah denize nereden girebileceğimizi pansiyon sahibine sorduk. Çok basit dedi, haber verin kayıkla siz kimsenin olmadığı bir cennete bırakalım, arayın gelip alalım dediler. Kamera şakası değil, kaldığımız pansiyonun kayıkla deniz servisi var. Bunu da yaymazsanız sevinirim arkadaşlar 🙂 Bu yazıyı zaten paylaşmayın:)
Kayık servisle 15 dakika yol aldıktan sonra, terkedilmiş muhteşem bir villanın iskelesine bizi bıraktılar. Villaya yol sadece denizden var. İki tane deniz kaplumbağasının evi olan küçük koyda onlardan başka sadece biz varız.
Zamanın, güneşin, denizin, kaplumbağaların ve ağaçların gölgesinde huzura doyana kadar kaldık.
Akşam olup acıktığımızda Baba Veli pansiyonun sahildeki restoranında yemeğimizi yedik. Limanda 5-6 tane restoran daha var. İstediğinizi deneyebilirsiniz. Ben bunu yemem pizza yerim derseniz aç kalırsınız. Ne de olsa orada biz sadece misafiriz, ne varsa ayak uydurmak gerekiyor.
Kekova
Kekova antik yunandan sonra yerleşimin çok kısıtlı kaldığı, savaş gemilerinin ve tersanelerin bulunduğu bir körfez. Simena Antik kenti eski bir depremler Kekova adasının kuzey yamacındaki binaları suya gömmüş. Koruma altındaki Kekova’da dalış yapmak, bazı yerlerinde yüzmek bile yasak. Neyseki yasak çalışıyor ve teknelerin altındaki camlardan kırık şarap testilerine bakarak evine geri dönüyor turistler.
Kaleköy
Kaleköy; ulaşımın olmadığı bir yarımdanın ucunda küçücük dik bir tepe. Sinema antik kenti büyük bir depremle sular altında kalmış. Çiçeklerle süslü bu küçük adadan Kekova körfezinin tüm turkuaz denizi seyredebilirsiniz. Adım atar atmaz Türkiye’de böyle bir yer mi varmış? diyeceksiniz, şimdiden söyleyeyim. Tekne turlarıyla Kaleköy’e ulaşılıyor. Yürüyüş sever biriyseniz karadan da bir patikadan çıkılabilir. Yürüyerek 30-45 dakika sürüyor.
Köyde yaşayanlar, restoran, pansiyon çalışanı yerliler, yaş ortalaması çok yüksek. İnsan sayısı çok düşük. Buradaki pansiyonlar biraz pahalı. Ulaşım sebebiyle normal bir durum. Sipariş verdiğimiz herşey önce teknelerde adaya getiriliyor, sonra da restorana kada yokuş yukarı taşınıyor. Kaleköy’de yol yok.
Aperlai
Üçağız’dan anlaşacağınız bir kayıkçıyla Aperlai’ya gidebilirsiniz. Kayıkla 1 saat sürüyor. Dönüş için yine kayıkçıya telefon açıyorsunuz sizi gelip bıraktığı iskeleden alıyor. Bizi bıraktıkları iskele, muhteşem doğası ve manzarasını görünce hemen en favori yerlerimizden biri oluveriyor Aperlai’ya ulaşmak için burada 30 dakika yürümeniz gerekiyor. Likya Yolu üzerindeki Aperlai, karadan ulaşımın olmadığı, insan eli pek değmemiş bir doğa harikası. Burada Purple House’u görebilir, batık şehri keşfe çıkabilirsiniz.
Üçağız Ulaşım
Üçağız’a ulaşmak gerçekten zor. Kaleköy’e kara yolu yok. Üçağız kasabasından tekne ile geçmeniz gerekir. Antalya’dan Üçağız’a direkt minibüs günde sadece bir defa var. Herhangi bir kas-kalkan minibüsüne binip anayoldaki Üçağız kavşağına kadar gidebilir, sonrasında kalan yaklaşık 20 km’lik yolda otostop çekebilirsiniz. Öğlen sıcağında 2 saat beklemiştik, eklemeden geçmeyeyim…
Live love thank, yaşa, sev, şükret. Çünkü biri olmadan diğerleri olamıyor.
Siz de merak ettiklerinizi veya eklemek istediklerinizi yorumlara yazın lütfen.
Bence de 🙂 Demre’den minibüs ile ulaşım mümkün.
http://www.arpaboyuyol.com/kekova
Cok teşekkürler:) Atlamışım, saatleri seyrek de olsa var..
Öncelikle paylaşımınız için çok teşekkürler. Şimdi okudum hemen git(mey)esim. Umarım görürsünüz mesajımı. Yaşımız artık 40 ı geçti ama çadırı seviyoruz karı koca. Eşimle birlikte Çadır ile kamp yapabileceğimiz yer tavsiyeniz neresi olur. Ankaradan cuma sabahı çıkıp 2 gece kalmak hafta sonunu orada geçirmek istiyorum. Şimdiden teşekkürler
Merhaba Atilla bey,
Mesajınızı yeni gördüm , biliyorum biraz geç ama yine de cevaplamak istedim. Kusura bakmayın. Kekova’da çadır kurmadık maalesef:( Çadır kurma yerlerini araştırmadık ve gözümüze ilişmedi açıkcası.
Sevgiler,
Selamlar Atilla bey,
40 yaş tam da çadıra başlamak için süper yaş bence :)) Biz orada pansiyonda kaldık, Kekova’da kamping var mıydı hatırlamıyorum.. Yakınlarında şurayı buldum:
http://www.andriake.com/location.html
Ama Kekeova’da da bir kamping var sanırım: https://www.google.com/maps/place/Kekova+Camping/@36.2015167,29.8432181,15z/data=!4m5!3m4!1s0x0:0x2c200b79a58f612b!8m2!3d36.2015167!4d29.8432181
Çok rahat sakin bei kasaba orası. Çadırınızı alırsınız, rahat etmezseniz bir pansiyona geçersiniz isterseniz. Her türlü sakinliği ve güzelliğiyle sizi içine çeker diye düşünüyorum.
Sevgiler,
Umur
Üçağız’dan Simena ‘ya ( Kale) ulaşmak saatler değil 14 kg. yük dahil yürüyerek sadece 40 dk. 🙂
Ille de pizza isterse canınız Boynuzağacı kafede Ali şefin pizzalarını yiyebilirsiniz. Makarnaları ve rafine şekersiz tatlıları da denemeye değer.
Cok Guzel bir yer tamda ihtiyacim olan koy .bu kucuk koyde mutlu olabilirim
Küçük ama harika bir yer. Doğa ve tarih harikası…
Valla her yer doldu taştı.size Datça palamutbükünden örnek vereyim.2004 yılında bu koyda 2,3 pansiyon bir okadar da restorant olan issiz bir yerdi.Yatcilar gelip yemek yer giderdi.2019 senesinde bir uğrayayım dedim.Koya pazar kurulmuş,bütün İstanbul 34 olmuş her yer,koyda 2000 kisi filan vardı.Arabayi park edip denize girmek çok zordu.park yeri kalmamıştı.her yer 34.hemen Aktur a geri dondum ve denize yazdığımda girdim.Tesekkurler.
Üçagizdan kaleköye ulaşım var.ister araçla ister yürüyerek…ücagizdan mezarlığa giden yolu takip edin eski tersanenin oradan kaleköye yürüyerek tirmanabilirsiniz.15dk alır…..
Çok teşekkürler bilgi için…