[youtube id=”1N__S2BrOR0″ width=”600″ height=”350″ autoplay=”no” api_params=”&rel=0″ class=””][/youtube]
Nerden başlasam, nasıl anlatsam? Kaç kişiydik o zaman biz? Kaç kişi kaldı şimdi?
Toronto’dan San Jose’ye (Kosta Rika) doğru tek başıma çıkacağım ilk büyük maceramda MFÖ bu şarkısıyla bir kere daha aklımdaki düşünceleri aydınlatıyor.
Kısa bir özet geçeyim size:
Sizin de bildiginiz gibi Ağustos 2017’ye kadar, Umur ile Kanada’da birbirimize kavuşmak ve yeni hayatımıza başlamak için uğraşıp, gelişmeleri sizlerle Live Love Thank’de paylaşıyordum. Maalesef bu girişimimiz tamamına ermeden sonlandı ve Umur’la ayrılmaya karar verdik. Ben uzun sure yaşadıgım kafa karışıklığından dolayı yazamadım. Yılbaşında Umur’la yüzyüze görüştüğümüzde birlikte geliştirdiğimiz Live Love Thank projesine herşeye rağmen birlikte devam etmek icin prensipte anlaştık.
Hayat beklediğimiz gibi gitmiyor her zaman. Yaşa Sev Sükret felsefemize bu gibi durumlarda devam edemezsek felsefenin ne anlamı kalır? Yaşam denen bu yolda bir kere daha “tek” olarak devam edeceğim ve ilgilenirseniz maceramı sizinle paylaşmaya devam edeceğim.
Kendi kendime biraz yalnız kalıp, gerçekten ne istediğimi araştırmak istiyorum. Bunun icin önce hayatımdan kendim için değil başkaları için yaptığım ve bana katkısı olmadığını düşündüğüm şeyleri çıkartarak başlamak istiyorum.
Önce İşimden Ayrıldım
İlk önce Toronto’da çalıştığım hukuk bürosundan istifa ettim. O iş görevini tamamladı. Bir ev bulmama, Kanada’da iş hayatına adapte almama, biraz tecrübe edinmeme ve iyi bir iş referansı olmama (inşallah) yardımcı oldu. O işte istediğim yöne doğru yükselemeyeceğimi fark ettim ve fişini çektim.
Türkiye’de yapılması gereken işleri yapıp, İstanbul’u bir kere daha hücrelerimde hissedip, sevdiklerimle vakit geçirmek istiyordum. İki ay gibi bi süre verdim kendime.
Toronto’daki Evi Kiraladım
Tabii Toronto’da olmayacağım bu iki ay süresince oradaki kiramı ödemek istemiyorum. Ne yaptım, evimi mobilyali ve faturalar dahil bir şekilde iki aylığına kiraladım. Bu fikrimi söyledigimde ne Kanadalı ne de Türkiyeli arkadaşlarım mümkün olacağına inanmıyordu ama tabii ki mümkün oldu ve ben iç rahatlığıyla Türkiye’ye biletimi aldım.
Hazıfa Depomu Sevgiyle Doldurdum
İstanbul’da kaldığım bir ay süresince ailem, arkadaşlarım sevgilerini ve desteklerini gan gani serdiler önüme. Kanada’nın soğuk kış aylarında beni sıcacık ve yumuşacık hissettirecek yüzlerce anı biriktirdim. Yetmedi bir hafta da Avrupa’ya taşınan arkadaşlarımı ziyaret ettim. Berlin, Sheffield ve Londra’da stil olarak çok farklı ama sevgide ortak dostlarımın yeni yaşamlarına kısa da olsa tanıklık ettim. Yurtdışında yaşamanın zorluklarıyla, güzelliklerini değerlendirdik birlikte. Herkes olduğu yerden memnun gibiydi. Sevindim yeni hayatlarına tek başına, çift olarak ya da ailecek yelken açan arkadaşlarım adına. Neredeyse hepsinin, benim de olduğum gibi ortak derdi, kariyer olarak geri adim atmış olmaları. Yine de yaşadıkları ülkelerin sunduğu diğer imkanlar bu eksikliği bertaraf etmiş gibiydi. Parklar, bahçeler, sosyal ve kültürel yaşam, çalışma şartları, medeniyet denilen tek dişi kalmış canavarı daha cazip kılıyor sanırım.
Vel hasılı Turkiye’de ve Avrupa’da aldığım sevgiye doyup, sevdiklerimin hayatlarındaki gelişmelerden haberdar olduktan sonra, bir aydan biraz sonra, Toronto’ya dondum. Mamafih evimi iki aylığına kiraladığım için Toronto’da arkadaşlarımın evinde bir hafta kaldıktan sonra gidecek başka yer bulmam gerektiğini biliyordum. Kanadalının misafirperverliği üç gün ile sınırlıdır.
Korkularımın Üzerine Gidiyorum
Ne yapsam ne etsem diye düşünürken, korkularımın üzerine gidip çok görmek istediğim bir destinasyona tek başıma gitmeye karar verdim. Kuzey Amerika’ya taşınırken, bu sayede Orta ve Guney Amerika’ya daha rahat ulaşabileceğimi hayal ediyordum. Ama kadın başıma resort falan gibi bir yerde kalmadan, sırt çantamla gezmek çok gözümü korkutuyordu. Korkuyor musun? Üzerine git. Live Love Thank, Yaşa Sev Şükret biri olmadan digeri olmaz diyerek kendimi ikna ettim ve Toronto’dan bir aylık Kosta Rika (Costa Rica) biletimi aldım!
İşte böyle sevgili Live Love Thank ailem. Toronto’da yeniden iş aramak gibi, Orta Amerika’da ekonomik bir şekilde, tek başıma, bir ay gezmek gibi, tamamen kendi seçimim olan zorluklarla mücadelemi takip edip, ihtiyacım olduğunda beni desteklerseniz çok mesut olurum!
Yaşa Sev Şükret, çünkü biri olmadan diğerleri olamıyor.
Merhaba, toronto yazılarını severek takip ediyordum. Uzun süre yazmayınca merak ettim hatta. Yeni yazılarını bekliyorum. Herşey senin için güzel olsun.
Cnm Petek’im yazılarını yeniden görünce çok sevindim.Sana sağlıklı gezmeler,ilginç,heyecan verici yaşamlar, arzu ettiğin gibi çalışmalar diliyorum.
Yolun açık,şansın bol,hayatın huzur,güven ve sevgi dolu olsun,Petekim!
I wish you had said you were in UK. I could have seen you xxxx
Merakla bekliyorum….